Adakla İlgili Şartlar
Öncelikle adakta bulunan kimsenin Müslüman, akıl sağlığı yerinde ve ergenlik çağına ermiş kişi olması gerekmektedir. Adak farz veya vacip ibadeti içermelidir. Örneğin Horoz adadım, türbe ziyareti adadım gibi şeyler kesinlikle adak değildir ve dinimiz İslam’da yeri yoktur. Yine üzerinize farz olan ibadeti adak adayamazsınız örneğin; yatsı namazını kılmak zaten sizin ibadetiniz onu adak olarak söyleyemezsiniz.
Adakta Bulunan Önemli Hususlar
Adak vitir namazı gibi vacip olan bir durumdur. Adak demek Allah(c.c)’a verilen söz demektir. Adakta bulunan bir kimse bu yüzden verdiği sözü mutlaka tutmak zorundadır. Adak kesinlikle çok önemli bir iştir ağızdan çıkan sözlere dikkat edilmesi gereklidir çünkü adak ile Allah(c.c)’a söz veriyoruz. Eğer sözümüzü tutmaz isek vacip olan bir ibadeti yerine getirmemiş oluruz.
Adakta bulunurken sözlerimize dikkat etmemiz gerekir konusunu açacak olursak, Ömrümün sonuna kadar oruç tutacağım veya her gün 150 rekat namaz kılacağım demek bir adaktır. Bu sözleri söyleyen kişi hangi şartlarda olursa olsun mutlaka sözünü tutmalıdır. Sözünü tutmaz ise vacip olan bir ibadeti terk etmiş olur ve günaha girer. Sağlıklı zamanlarda adak adanan orucunu tutabilse bile hastalık, yaşlılık gibi etkenler adağın yerine getirilmesini mutlaka etkileyecektir. Demek ki insan olarak kaldıramayacağımız sözleri söylemekten sakınmalıyız. Adak konusu çok ciddi olduğu için gönlünden böyle ağır adak geçiren kimseleri mutlaka uyarmamız gerekmektedir.
Bünye olarak kaldırmakta zorlandığımız bir adağımız var ve yerine getiremiyorsak o adak eğer fidye verilebilecek bir adak ise adak süresince o fidye verilmelidir. Örneğin ömrümün sonuna kadar oruç tutacağım diyen bir insan oruç tutmakta zorlandı ve tutamadıysa tutamadığı günler için fidye vermelidir. Ama namaz gibi fidye verilemeyen bir adak terk edilirse o zaman Allah (c.c)’ın rahmeti ve affına kalmış bir durumdur ve bu durumda bolca tövbe ederek umutla af beklenmelidir çünkü tutulamayan bir adak vebal teşkil etmektedir.
Hastalandınız ve iyileşirseniz gönlünüzden yardım etmek geçiyor ise bunu mutlaka adak olarak yapmanız gerekmez. İyileştikten sonra yapacağınız iyilikleri ibadet, hasenat olarak yapmamız Allah (c.c)’ın iyiliklerine karşı vefamızı ödemek anlamına gelir ki böyle yapılacak yardımlar adak olmak zorunda değildir.
Özetle adaklarımızda maddi manevi kaldırabileceğimiz ve zamanında yapabileceğimiz şeyleri seçmemiz makbuldür.
